Karpuz'u Tanımak, Üzerinde Düşünmek


Sıcak yaz günlerinde, Yüce Rahmân'ın bizlere bağışladığı mübarek bir nimet olan karpuz, birçoğumuzun gözde meyvesi oluyor. Ramazan'da iftardan sahura, Ramazan dışında da günün muhtelif zamanlarında sık sık tükettiğimiz muhteşem bir meyve. Peki bu güzel meyveyi iştahla yiyoruz ama arada bir de durup bu güzel nimet üzerinde düşünüyor muyuz? (Aslında üzerinde düşünmemiz gereken sayısız nimet var ama, örnek olarak şimdilik karpuzu ele alalım.)


Sizin için özel bir araştırma yaptım ve 2 ayrı kaynaktan karpuz hakkında faydalı bilgiler aktarmak istedim. 
Öncelikle tüm kaynaklarda karpuzun yemekten önce yenmesi gerektiği belirtiliyor. Yemeğin ardından yendiğinde şifasının kaybolacağı gibi hazımda zorluk ve hatta kusmaya sebebiyet verebilirmiş.
Ahmet Maranki'nin Şifalı Bitkiler kitabında karpuzun faydaları hakkında özetle şu bilgiler geçiyor: 
-Vücudu zehirlerinden temizler.
-Sıcak günlerde vücuda serinlik verir.
-B1, B2, C vitaminleri ve demir bulundurur.
-Böbrekleri çalıştırarak üre, ütrat tuzları gibi zararlı atıkların kandan atılmasını sağlar.
-Mesane ve böbreklerdeki kum ve taşı döker.
-Çocuklarda kemiklerin gelişmesini sağlar.
Ayrıca "Ebu Davud ve Tirmizi, Peygamber Efendimiz'in (sav) yaş hurmayla birlikte karpuz yerken: 'Birinin sıcaklığı, diğerinin soğukluğunu giderir' dediğini rivayet ederler." şeklinde bir bilgi de mevcut.  

Mustafa Özer'in Alternatif Tıp ve Şifa Sofrası isimli kitabındaki bilgiler ise şöyle:
-Hazmı kolaylaştırır.
-Kanı temizler.
-Vücuda kuvvet verir.
-Mide ve karaciğerdeki safra birikintisini dışarı atar.
-Göze inen nezleyi geçirir. (Kabukları alna konursa)
-Humma ve sıtmayı önler.
-Cilt lekesini geçirir.
-Sevdayı geçirir. (Bu madde çok ilgi çekici doğrusu :)) 
Sevda ateşine bile iyi geliyorsa daha söyleyecek fazla bir şey yok bence :)) Aç karnına bir denenmeli :)) 

Şaka bir yana; 
Yüce Rabbimiz yazın sıcağını verdiği gibi, serinletici gıdayı da veriyor, içine de bir yığın şifa ekliyor. Ve biz nankör kullar yiyoruz içiyoruz da bu rahmetin bu cömertliğin karşısında elimiz ayağımız titreyeceğine bir "Elhamdulillah" bile demiyoruz. Halbuki sabah akşam hamd etsek bile bize verilen nimetlerin şükrünü eda edemeyiz.


Rabbim hepimizi gafletten kurtarsın, gözlerimizi, gönüllerimizi açsın. Amin.
Muhabbetle kalın. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar